Pazartesi Notları #104

Posted by Anıl | Posted in | Posted on 00:30

  • Kültür Sepeti yenilendi! Aslına bakarsanız yenilenmek başka bir şey tabii. Adres değişti. Neredeyse 3 senelik ilk sayı görevi Kültür Sepeti 2'ye devretti. Benim içime sindi açıkçası ama yorumlar da önemli tabii. Tepede uzaklara dalmış bir Muzaffer Özdemir görmeyeceksiniz artık. Karakterlerimiz, sponsorlarımız bambaşka artık. Olumlu ya da olumsuz düşünce belirtenlerin kalbimde yeri ayrı olacak :)
  • Dünya Kupası da başladı tabii. Neticede 4 senede bir geliyor. Bir sonrakini görürüz ya da göremeyiz, belli değil. Biraları açmak, kajuları kıtırdatmak, keyfini çıkartmak lazım. Daha önce de belirtmiştim; Messi'den tarafım! Arjantin kazanırsa Maradona gibi Buenos Aires sokaklarında anadan üryan dolaşacağımı iddia etmiyorum ama bizim de kendimize göre planlarımız var tabii. Arjantin olmazsa da Avustralya kazansın, onlar da alamazsa Fildişi Sahilleri olsun, ne bileyim ben...
  • Devlet televizyonu TRT'nin HD yayın için dijital platform seçmesi de ayrı bir saçmalık tabii.
  • TRT demişken... Safını ve zihniyetini her geçen gün daha da açıkça ortaya koyuyor maalesef. Son imza attıkları durum işin vahametini kavramaya yeter. Tuğrul Tülek... TRT Çocuk'da program sunmaktaydı kendisi. Geçmiş zaman kullanmamızın sebebi aniden işine son verilmesi tabii ki. Tülek bir dizide canlandırdığı eşcinsel karakter yüzünden işine son verildiğini, üstelik bu durumun kendisine yayına çıkmasına bir saat kalmışken bildirildiğini belirtti. "Darwin'i Bitiren Balık"ı henüz unutamamıştık oysa ki!
  • Panini'nin Dünya Kupası çıkartma albümünü de itinayla tamamlamaya çalışıyorum. 96 İngiltere'den bu yana düzenli olarak yapıyorum bu işi. O vakitler çocuktuk ve Coca-Cola aldıkça bir çıkartma paketi veriyorlardı. Şimdi daha acımasızlar elbette. Bulunması gereken altı yüz küsur çıkartma var ve içinde sadece 5 adet çıkartma bulunan paketlerin fiyatı 1 TL. Tabii ki her paketten farklı bir çıkartma yakalama şansınız yok. Büyük ihtimalle yine yarım kalacak, ama yaşattığı haz baki olacak.
  • Recep Bey, Filistin'de yaşananlara sessiz kalmaları halinde Fatih Sultan Mehmet ve Yavuz Sultan Selim'in kemiklerinin sızlayacağını iddia etmiş. 2002'den bu yana Anıtkabir'de de kemikler sızlıyor ama duyan yok, ne haber!
  • Trier'in Antichrist'i - ki kendisi bu topraklarda Deccal olarak çağrılıyor - Türkiye'de tam bir sene geç vizyona girmesine karşın gidip görülmesi gerekenlerin başında geliyor. Şu mevsimde başka film bulmak da zor açıkçası.
  • Aslında sıkı durun, 2 Temmuzda Son Hava Bükücü geliyor.
  • Vuvuzelaya ne diyorsunuz? Bence vuvuzelayı her gün 32590 defa eleştirmezse rahat edemeyenlerin sesinden daha hoş geliyor kulağa. Yetti artık ama!
  • Twitter'da "Starbucks'da CaffeLatte sefası sürüyorum" tweet'i görürsem fena şeyler olacak sanki. Öyle hissediyorum.
  • Boğulun lan artık o Latte'nin içinde!
  • DNS ve Proxy ayarları bir mucize olsa da fayda etmese artık... Yoksa kimse şu sansür lanetine karşı başkaldırmayacak!
  • Karşında 1000ali olduktan sonra sesini de yırtsan boş aslında.
  • Zeus'u öldürmek çok zor zannederdin, kolaymış be Kratos.
  • Erzurum'da Maşallah isimli bir amca tanıdım ben.
  • Daha garipleri de vardı ama kendimi zorlayarak unuttum. Artık mesudum.
  • Şu evrende Kur'an-ı Kerim'in ekmeğini en çok yiyen adam Ömer Çelakıl'dır herhalde.
  • Si ya!

Comments (2)

Yeni sayfanın görseli eskiye oranla daha yakışıklı/güzel olmuş sanki... Ama diğeri de ilk göz ağrısı tabi :) Bilemedim ne diyeceğimi. Ataların sözüne kulak vermek gerek sanırım, ne demişler "tebdil-i mekanda ferahlık vardır. "

Eh, bu yorumlar önemli tabii :) Teşekkür ediyorum :)