Pazartesi Notları #125

Posted by Anıl | Posted in | Posted on 10:00

  • Kış geldi ya ne kadar montum varsa hepsinin de cebini kontrol ettim ve para bulamadım. Normal şartlarda bir sene önce o montlardan birinde para unutmuş olmam gerekiyordu.
  • Dexter'ın yedinci sezonu sonlandığından beri izleyecek bir şey bulma konusunda sıkıntı yaşıyorum. How I Met Your Mother, Supernatural ve The Walking Dead'in sezon arası verdiğini de hesaba katarsak... Game of Thrones başlasın da hele bir.
  • Bu arada geçtiğimiz cumartesi günü Dexter'ın final sezonunun eylül ayından haziran ayına çekildiği müjdesini aldık. Dexter'a beklenenden üç ay daha erken kavuşacağımız anlamına geliyor bu. Mayısta Game of Thrones'u bitirip, Dexter'a başlarız artık. Güzel bir süreç olacak.
  • O değil de Buz ve Ateşin Şarkısı'nın üçüncü cildi olan Kılıçların Fırtınası'nın finalinden sonra favori karakterimin neden Tyrion Lannister olduğuna bir kez daha cevap bulmuş oldum. Lannisterlar'dan günahım kadar nefret etsem de en sevdiğim karakterin bu aileden çıkmış olması da ilginç gibi görünebilir ama hiç de öyle değil.
  • "That was the worst thing you could have said, sweetling."
  • Telefon taşıyan ama telefon kullanmaktan hiç ama hiç hoşlanmayan biriyim. Öyle ki evde bulunduğum zamanlarda genellikle telefonun sesini kapatıp bir köşeye atarım. Daha sonra arayan numaralara fazlasıyla geri dönmemekle ünlüyüm. Sevmiyorum telefon konuşmalarını. Tabii gelen arama hayat memat meselesi de olabilir ama şu güne kadar olmadı çok şükür. Eş dosttan gelen "bir sesini duyalım dedik" temalı konuşmalara da hiç katlanamıyorum. Sırf bu huyum yüzünden pek çok yakın arkadaşımla arama mesafe girdi maalesef. Bu demek değil ki ben onları sevmiyorum, artık onlara değer vermiyorum... Zorda kalsalar yine koşa koşa giderim ama işte sevmiyorum, sevemiyorum bir türlü formalite telefonları. Ha, siz şimdi derseniz ki "Telefonlarına bile bakmadan zorda olup olmadıklarını nereden bileceksin?" yemin ediyorum gider duvara kafa atarım. Demeyin o yüzden.
  • İnsanın girdiği her evde o eve ait kokuyu algılayabilmesi fakat kendi evine ait kokuyu bir türlü algılayamaması...
  • Kim Milyoner Olmak İster'in samimiyetine kesinlikle inanmıyorum.
  • Mario Levi de Twitter'a gelmiş.
  • "Bence temelde ikimiz de dinsiziz. Sadece ben, senden bir tane fazla dini daha reddediyorum. Sen diğer tüm olası dinleri neden reddettiğini anladığın zaman, benim de neden senin dinini reddettiğimi anlarsın." demiş Stephen Roberts.
  • Kış da iyiden iyiye kendini hissettirmişken herkes içlik giyse HES'lere gerek falan kalmaz.
  • "Durdum baktım arkandan, sen giderken
    bana bir hoşça kal bile demeden, giderken
    İnsan neler duyar anladım o zaman
    can alıp başını benden giderken"


    Ataol BEHRAMOĞLU

Comments (0)