İnsanın kendini hayata bağlı hissettiği anlar da olmuyor değil. Henüz o vakit gelmese de yaz akşamları balkonlardan yükselen kahkahaların, birbirine vuran okey taşlarının ve ince bellinin bir o ve bir de bu köşesine vuran kaşığın çıkardığı sesi İstanbullarda bulamaz insan. Ya da ne bileyim işte, gündüz ne kadar sıcak olursa olsun gece çökünce püfür püfür esen o ılık rüzgârın denizi olduğu kadar perdeyi de dalgalandırarak tende bıraktığı rahatlama duygusunu da özlüyor bir yerde. Şöyle bir bakınca insanı anlamsız bir şekilde mutlu ve hayatta hissettiren şeylerin tamamı küçük şeyler ve detaylar.
Ha'di ula sen de!
Ha'di ula sen de!
Comments (0)
Yorum Gönder