Coward

Posted by Anıl | Posted in | Posted on 00:18

Cidden ve oldukça iyi niyetle merak ediyorum; bunca kaygı, dert/tasa, yalnızlık, sevgisizlik, bencillik ve sahtelik varken insanlar nasıl mutlu olabiliyorlar? Gerçek mutluluk diye bir şey nasıl var olabiliyor? Hiçbir insan mutlu olmamalı bence. Bunu gerektirecek bir durum yok çünkü. Alarmı kurulmuş saatler, boşaltılan mesaneler, fırçalanan dişler, takılan boyunbağları, ay sonunda banka hesabına yatan komik rakamlar... Hepsi "adam sansınlar" diye, değil mi ama? Harcımız olmadığı hâlde cebimize giren x paraya karşın 3x para alışveriş yapıp, borçlanmamız sebebi de bu değil mi ayrıca: önemli hissetmek. Hem de hiçbir zaman öyle olmadığımız hâlde. Baştan aşağı zavallı yaşantımıza bakmadan elimizdeki pahalı kahve kutularında, asgari 300 liralık gömleklerde, adını telaffuz dahi edemediğimiz yemekler hazırlayan lokantalarda arıyoruz varoluşumuzu. Çünkü onları elimizde tuttuğumuz kadar önemli olduğumuzun hepimiz bal gibi farkındayız işte. Birkaç saniyeliğine de olsa "beyefendi/hanımefendi" olmak kendimizi tatmin etmek için yeterli oluyor. Kısa bir süreliğine de olsa aslında hiç olmadığımız ve muhtemelen hiçbir zaman da olamayacağımız o kişi olabilmek için dünyadaki zeka belirtisi en düşük tiyatroyu oynamayı seçiyoruz; sahte kimlikler altında.. Sen sahte, ben sahte, o sahte... Sevgiyi de, saygıyı da, çevremizi de oynadığımız rol ve o rolü oynamımıza imkân sağlayan "şey" ile kazanabiliyoruz.

Bir insanın doğumunun kutlanması da ayrı bir sahtelik. Ben vazgeçtim mesela.. Kendim kutlamadığım gibi kutlayana da cevabım yok. Bu da ayrı bir sahtelik çünkü. İnsan kendinden nefret ederken, başkasının kutlamasını ne diye dikkate alsın ki? Nihayetinde tüzel kişilerin gerçek kişilerden daha değer verdiği biri olduğumu söyleyeceğim ve bir şekilde üst paragrafa geri döneceğiz..

Comments (0)