Hopeless Wanderer
Posted by Anıl | Posted in öylesine | Posted on 00:28
Bir rol biçmiş tanrı herkese.
"Sen şu ol, sen bu... Sen yalnız öl, sen genç... Sen de şanslı doğ..."
Benim rolüm belli. Tanrı biliyor... Sadece o biliyor ama; ben dahi bilmiyorum. 28 senedir çözemedim bu hayattaki rolümü. Ama tanrı biliyor... Bilmeli! O her şeye muktedir!
Rolümü terk etme hakkımı da kullanabilirim pek tabii, ama bu işin kolayına kaçmak olur. Acelem yok. Bana verdiği bu esvabı giyeceğim. Oynamamı istediği oyunu oynayacağım. Mademki bana bu rezil, yırtık, toz tutmuş elbiseyi lâyık görmüş; onu geri çevirmeyeceğim. Benim rolümün bu elbise altında olması gerektiğine karar vermişse...
Ona istediğini vereceğim.
Alacağı olsun onun...
"Sen şu ol, sen bu... Sen yalnız öl, sen genç... Sen de şanslı doğ..."
Benim rolüm belli. Tanrı biliyor... Sadece o biliyor ama; ben dahi bilmiyorum. 28 senedir çözemedim bu hayattaki rolümü. Ama tanrı biliyor... Bilmeli! O her şeye muktedir!
Rolümü terk etme hakkımı da kullanabilirim pek tabii, ama bu işin kolayına kaçmak olur. Acelem yok. Bana verdiği bu esvabı giyeceğim. Oynamamı istediği oyunu oynayacağım. Mademki bana bu rezil, yırtık, toz tutmuş elbiseyi lâyık görmüş; onu geri çevirmeyeceğim. Benim rolümün bu elbise altında olması gerektiğine karar vermişse...
Ona istediğini vereceğim.
Alacağı olsun onun...
Comments (0)
Yorum Gönder