skip to main |
skip to sidebar
Posted by
Anıl
|
Posted in
pazartesi notları
|
Posted on
22:22
- Yazın her şey zor. Çalışmak zor, okumak zor, yürümek zor, koşmak zor... Durmak bile zor! En zoru da yazmak benim için. Havuzlardan, deniz kenarlarından fotoğraflar paylaşabilirim, altına da hayatın çok zor olduğunu söyleyip dalgamı da geçerim bir güzel. Ama yapmıyorum. Sonbaharın gelişiyle her şey tersine döner bende. Akşam erken çöker, insanlar çabuk çekilir şehirden ve sadece dalga sesleri kaplar kenti... Yazmak olacaksa melankoli de olmalı. Melankoli varsa ben de varım. I'm a melancholy man, that's what I am and I can't help it...
- Çılgın bir projem var. Gerçekleştiği takdirde paylaşacağım. Aslında gerçekleşmediği takdirde paylaşmam daha doğru sanki, böyle deyince bilemedim birden.
- Ben eskiden bu bloga - bu bloga değil de daha çok eski bloga - sinema üzerine yazardım. Şimdi sinemada izlediğim son filmi dahi hatırlamıyorum. The Hobbit'i izlediğimi biliyorum, sonrası meçhul...
- DVD'ye para basmaya devam ediyorum ama onlar da sadece rafları süslüyor artık.
- İzlediğim dizilerin neredeyse tamamı da bitmek üzere ve yeni bir diziye başlamak çok angarya geliyor.
- Dün gece rüyamda Fatma Girik'tim. Rüyamda bile ancak Fatma Girik olabiliyorum, durumun vahametini anlamanız bakımından hani...
- Neyse, onu bi' ara ş'aparız...
Comments (0)
Yorum Gönder